12 Mart İstiklal Marşı'mızın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Programımızı Gerçekleştirdik. İstiklal Marşımızın Okunması ve Arkasından Kur'an-ı Kerim Tilaveti ve Dua İle Başlayan Programımız, İlçe Milli Eğitim Müdürmüz Sayın Yasin IRMAK'ın Günün Anlam ve Önemine Dair Konuşmasıyla Devam Etti. Öğrencilerimizin Hazırlamış Olduğu İçeriklerle Devam Eden Programımızda Emeği Geçen Tüm Öğretmen ve Öğrencilerimize Teşekkür ediyoruz.

İlçe Milli Eğitim Müdürmüzün Konuşmasından Bir Parça;

Bugün burada milletimizin değerler manzumesi olan  İstiklal Marşı'mızın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilişinin 103. yıldönümünü kutlamak üzere toplanmış bulunuyoruz. Fikir, heyecan, his, coşku, maneviyat dolu mısralarla örülü bulunan İstiklal Marşı'mız şairine çok yakışan bir metin.

"Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!

Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet bu celal!

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal!       

Hakkıdır Hakka tapan milletimin istiklal." diyen Mehmet Akif Ersoy bu mısralarla Hakka Tapan milletimizin bağımsız yaşamayı hak ettiğini savunur.

             "Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli;      

Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli." diyen Akif, Müslüman milletimizin esir olmayacağını ve ezanlarımızın kıyamete kadar okunacağına olan inancını dile getirmektedir.    

Akif, bu mısraları yazdığı ve bağımsız olacağımızı haykırdığı zaman henüz cephelerde bir zafer yoktu. Herkes Yunanlıların, İngilizlerin, İtalyanların, Fransızların yurdumuza girdiğini görüyor ve bir daha gitmeyeceklerini düşünüyordu.

Mehmet Akif bağımsız olacağımıza inanan çok az münevverimizden biriydi. İstanbul'daki evini, ailesini terk etti, Anadolu'ya gitti ve yurdu karış karış dolaştı. Cephelere koştu, milletimizi ve askerimizi zafer kazanacağımıza ikna etmek için var gücüyle çalıştı. Ve bu bağlamda bu inancını dile getiren İstiklal Marşı'nı yazdı.

"Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet!

               Hakkıdır Hakka tapan milletimin istiklal!" diyerek bitirdi marşı.

  İstiklal Marşı milletimizi birbirine bağlayan ve ayakta tutan değerleri anlatır, milletimizin bağımsızlık manifestosudr.

               Şiir sanatı yönünden emsalsiz olan İstiklal Marşımız, Ezan, din, mabet, dua, iman, tarih, inanç ve maneviyat, ümit kavramları ile örülüdür. Milletimizi ayakta tutan değerler İstiklal Marşımızda çok güzel destanlaştırılmıştır.

            Mehmet Akif, Mısır'da Kur'an-ı Kerimin tercümesini bitirmiş, 1936 yılı yazında hastalanmıştı ve tedavi için ülkesine dönmüştü. Beyoğlu İstiklal Caddesindeki Mısır Apartmanının 3.katında yatağında yatıyordu. Akif'i dostları ve ziyaretçileri yalnız bırakmıyordu. Bunlardan biri de Ulus gazetesi yazarı Hakkı Tarık Us idi.

               Akif'e İstiklal Marşı tekrar yazılabilir mi? Diye sordu.

               Mehmet Akif, güçlükle yatağından doğruldu, dirseğine dayandı, oturmaya bile mecali yoktu. Ve dilinden şu cümleler döküldü:

              -Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın! O marşı ben bile yeniden yazamam! İstiklal Marşı'nın yeniden yazılabilmesi için istiklali kaybetme korku ve endişesisin yaşanması lazımdı. Böyle tehlikeli bir durumu kimse isteyemez. Bu millet bin yıl İslam'a bayraktarlık yaptı; bundan sonra da İslam'a hizmet edecek;                      İstiklal Marşı'mız ebediyen okunacaktır inşallah.

                Mehmet Akif Ersoy'un örnek kişiliği, millet sevgisi, mücadele azmi ve bağımsızlık aşkı her zaman yüce Türk Milletine rehber olmaya devam edecektir. 

   Aziz milletimiz, kendisine armağan edilen bu eşsiz marşın her kıtasını, her bir dizesini kalbinin derinliklerinde hissetmeyi sürdürecek, mısralarda yer alan ortak idealleri, ortak duygu birliğini ilelebet muhafaza edecektir. 

   Bu duygu ve düşüncelerle; İstiklal Marşımızın kabulünün 103. yıldönümünü kutluyor, İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy'u ve bu destanı bizlere armağan eden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle, gazilerimizi şükranla anıyoruz.