19 Mayıs 1919'da Samsun'da yakılan bağımsızlık ateşinin ardından milletimizin genç yaşlı, kadın erkek tüm fertlerinin canını ortaya koyarak ilan ettiği Cumhuriyetimiz bugün 97.yaşında.

 Şairin:

''Kalk yiğidim yine dağ başını duman aldı
Parçalandı bir kıtanın toprakları
Aslan payını aslan olmayan aldı.'' diye haykırdığı günlerden geldik bu günlere.

Seferberliklerden, dolup  boşalan kışlalardan, kıtlıklardan, gidip de dönülmeyen yerlerden, aziz milletimize biçilen kefenleri yırtarak, bu vatan kimin sorusuna en güzel cevabı vererek geldik bu günlerimize.

Devlet kurmanın timsali olan Türk milletinin kurduğu bu devlet sadece 97 yıllık bir fidandan ibaret değildir. Adı değişerek ama birbirinin devamı mahiyetinde binlerce yıllık bir devlet geleneğine sahip olan bizler Türkiye Cumhuriyeti'nin köklü bir çınar olduğunun bilinciyle hareket etmeliyiz.

 Bugün de Erzurumlu Nene Hatun'un, Antepli Şahin Bey'in, çocuk yaşta vatan müdafaasına koşan Bombacı Ahmet'in taşıdığı birlik ve beraberlik ruhuna ihtiyacımız var. Biz eğitimciler olarak vatanımızın gençlerine; tarihimizden aldığımız güçle birliğimizi, dirliğimizi, Dünyaya örnek olan adaletimizi öğretiyor; geleceğimizi kuracak çocuklarımızın geçmişimizden kopmadan yetişmeleri için çalışıyoruz.

Bu vesileyle 29 Ekim Cumhuriyet bayramımızı tebrik eder, daha nice bayramlara birlik ve beraberlik içerisinde ulaşmayı temenni ederim, sevgi ve saygılarımı sunarım.